Şair Nevzat Çelik, dün akşam Beşiktaş maçını izlerken kapının sertçe çalındığını ve gözaltına alındığını açıkladı. Nevzat Çelik, gözaltına alınma gerekçesini İzmir’deki yangınlara ilişkin yaptığı paylaşımın gösterildiğini ifade etti.
O anları anlatan Nevzat Çelik şunları kaydetti:
“Dün gece. Saat: 21.45… Beşiktaş-Antalya maçını izlemek üzere tezgâhımı kurmuşum. Hakem düdüğünü ağzına götürmüştü ki… Kapı sertçe çaldı. Yakalama tutanağıyla geldiler. Haklarını teslim etmeliyim, polisler çok nazikti. Evet, adım Nevzat Çelik’ti. Emniyete davet edildim. Çağırsaydınız gelirdim, dedim… İhtimal onlar da gecenin bir vakti göreve çağrılmış… Gerekçe: 16 Ağustos’ta X’te yaptığım, “Canım #izmiryanıyor. Gâvur İzmir değil, #TürkiyeYanıyor!” paylaşımım. İfadem alındı… Hiç mi görmeyelim, duymayalım, konuşmayalım? Hiç mi eleştirmeyelim? Ne isteniyor? Mahalle yanarken hep saçımızı mı tarayalım? Peki, nasıl insan kalalım? Güzel günleri de görmek umuduyla.”
ERDOĞAN’I AĞLATAN ŞİİRİ YAZMIŞTI
Nevzat Çelik, Ahmet Kaya’nın seslendirdiği “Şafak Türküsü” şiirinin yazarı.
Tayyip Erdoğan, 12 Eylül darbesinin astığı ilk devrimci olan Necdet Adalı için grup toplantısında şöyle konuşmuştu:
“Şair Nevzat Çelik’in Necdet Adalı için yazdığı o ünlü şiir bu zamansız ölümü en güzel şekilde resmediyor. Gerçekten çok duygusal. Beni burada arama anne kapıda adımı sorma, saçlarını yıldız düşmüş koparma anne, ölümü özledim anne….”
Ve Erdoğan ağlamıştı.
Nevzat Çelik Şafak Türküsünü Necdet Adalı için mi yazmıştı?
Bu soruyu Odatv o dönem Nevzat Çelik’e sormuştu.
Nevzat Çelik şunları söylemişti:
“Necdet Adali’ya atfen yazılmış bir şiir değil. İnternet deki bir yanlış bilginin maalesef Başbakan’ın elinde de çoğaltılmış hali. Şiir idam olgusunu işleyen, anneye seslenen 12 Eylül de çocukları içerde olan annelerin evlerinden, mutfaklarından, tarlalarından çıkıp mücadeleci bir kimlik kazanan annelere aynı zamanda ithaf edilmiş bir şiirdir. Kişiye özel olarak yazılmış bir şiir değildir.
Biliyorsunuz maalesef artık bilgiler internet üzerinden alınıyor işin kolayına kaçıyorlar dolayısıyla oradaki bilgilerin doğru olup olmadığını teyid etmiyorlar. Ellerine bir kitap almış olsalardı açıp baksalardı orada Necdet Adalı’ya diye bir atıf olmadığını görürlerdi.
Buna birçok yerden bakılabilir sonuç itibari ile şiir şairinden çıkar mı bunu herkes istediği gibi okuyabilir. Fakat bu sonuçta amaca yönelik bir okuma olduğu için şiirin ne kadar amaçsallaştığını görüyoruz.”